Sosyolog ve Aile Danışmanı Emine SUBAŞI
Köşe Yazarı
Sosyolog ve Aile Danışmanı Emine SUBAŞI
 

CENTİLMENLİĞİN SOSYOLOJİSİ

Tanımlama yapmaktan hoşlanmıyorum çünkü tanım,kavrama tam hakkını verememe ihtimalini beraberinde getirir. Yine de deneyeceğim.Centilmenlik,yalnızca kadınlara nazik,kibar,saygılı davranan erkekler gibi algılansa da bence tüm canlılara,doğaya,yaşama karşı nazik ve saygılı davranan,sofistike davranışlar sergileyen erkekler için kullanılan bir nosyon.Ancak toplumlardaki genel eğilim kadınlara karşı nazik davranan erkekler olarak algılandığı için bu yazı özelinde de bu şekilde algılanacaktır ağırlıklı olarak. ‘A true gentleman’ ifadesi beni biraz düşündürdü açıkçası. ‘True’ vurgusunu anlamlandırmaya çalışıyorum.Sanırım bize,sahte centilmenlere karşı küçük bir uyarıda bulunmak isteyen bir vurgu.Gerçek bir centilmen tüm kibar ve saygılı davranışlarında samimidir. Beyefendilerin hanımefendilere davranışları ile ilgili olmasa da centilmenlik anlaşmasına değinmek istedim.Uluslararası boyutta ‘Gentlemen’s Agreement’ olarak geçen ifade en az birkaç kişi arasında verilen bir onur,şeref sözüdür.İyi niyete dayanır ancak hukuki bir yaptırımı yoktur.Yaptırımını,sözünde durmayan kişiler şerefleriyle öderler.Bu centilmenlik anlaşmalarına iş,spor ve diplomasi alanında sıklıkla rastlanır.Bu tür anlaşmalar hukuki bağlayıcılığı olmasa dahi taraflar arasında güven ortamı sağlama açısından işlevseldir. Kadın narsisizmi üzerine yazmadan önce narsisizm kavramına kısaca bakalım.Narsisizm,kişinin kendisine hayranlık duyarak diğer insanları kendisinden daha değersiz görüp,kendini üstün görerek kendi ihtiyaçlarını önceliklendirmesi şeklinde tanımlanıyor çoğu kaynakta.Ancak çoğu psikolog bu kavramın böyle bir tanımlamaya indirgenemeyecek kadar karmaşık bir kavram olduğunu öne sürüyor. Elbette kadın narsisizmi üzerine pek çok psikolojik analiz söz konusu olabilir ancak ben durumun sosyolojik boyutuyla,kadınların toplumsal normlarla mücadele ederken,ataerkil toplum yapısının dayatmalarına baş kaldırmak için nasıl kadın narsisizminin ortaya çıkmış olabileceğine odaklanmak istiyorum. Örneğin patriarşi,kadından fedakarlık,cefakarlık bekler ancak kadın narsisizmini de bu beklentilerle tetikleyebilir.Kadın,toplumun bu tarzda beklentilerinden kaynaklı kendi çıkarlarını ön planda tutma eğilimi gösterebilir.Kadının toplumda dezavantajlı konumda olduğunu bilip bunu kötüye kullanmayan ve hatta kadının patriarşik düzenle mücadelesinde kadının yanında olan centilmendir. Ciddi bir baskı altındayken(psikolojik),elin kolun bağlıyken(ekonomik,sosyal,ontolojik) aldatmamak kolay.Her türlü imkan varken kişi sadakati seçiyorsa o değerli.Bir centilmen tek eşli olur,bir hanımefendinin de tek eşli olacağı gibi.İnsanları sadakatten daha çok güzelleştirecek sanırım başka bir şey bilmiyorum. Centilmenlerin hatrına erkek haklarına detaylıca girmek isterdim ancak başka bir yazının konusu olmayı hak ettiğinden yalnızca tek bir konuya değinerek yetineceğim.”Erkek adam ağlamaz!” İfadesi toplumun erkeğe uyguladığı psikolojik,sosyolojik ve ontolojik bir şiddet türüdür.Erkeklerin de katarsis(duygu boşalımı) özgürlüğü vardır,evet,insan ağlar. Toplumda kadınların sürekli erkeklerle eşit olma mücadelesi verdiğini hepimiz biliyoruz.Bence yeryüzü kadınların cenneti yaşamaları için var centilmen erkeklerle birlikte.Neden? Çünkü adalet sağlanacak yani kadın,centilmenler aracılığıyla güzellikleri maddi,manevi yaşayacak,bütün kadınlar parlayacak sonra kadın erkek arasında eşitlik olacak.Adalet sağlanmadan kadın erkek eşitliğini kabul etmiyorum.Elbette bir çiftin diğer bir çiftle ontolojik seviyesi aynı olmayacak,hiyerarşi kaçınılmaz.Hiyerarşi kavramından nasıl özgürleşeceğimiz konusunda henüz bilimsel bir yaklaşım geliştiremedim belki de varlık gösterebilmek için hiyerarşi zorunludur. Hoş bir söylem olmayacak ama söylemeden geçemeyeceğim.Erkeklerden centilmenlik beklerken erkeğin iyi niyetini kötüye kullanmak yok ama!Erkeğini onere eden kendini,kadınını onere eden kendini onere eder. Bekar ve babası hayatta olmayan hanımefendilere başında bir erkek yok deniliyor toplumda.Ben bunu iyi niyetle kadın başının yanında duran centilmen bir erkeğin başı yok olarak algılamak istiyorum.Eskiden düğün fotoğraflarına bakıldığında gelinler oturur,damatlar da gelinlerin ellerini tutarak gelinlerin yanında ayakta dururlarmış. Başında bir erkek var yani bir centilmen, kadın başının yanında. Erkek şovenizmi kavramı erkeklerin kadınlardan üstün olduğu varsayımıyla kadınları aşağılayan bakış açısını,davranışları ifade eder.Kadın şovenizmi de kadınların erkeklerden üstün olduğunu varsayar.İnsanlık tarihi boyunca ağırlıklı olarak ataerkillik deneyimlense de anaerkillik de deneyimlendi.Ne ataerkillik ne anaerkillik biz insanlar için tercih edilebilir olmadı.Çözüm,centilmenlerle hanımefendilerin yan yana durmayı deneyimlemesinde. Moda sosyolojisi açısından centilmenlere en yakıştırdığım stil old money stili.Stil için kıyafet,look parçaları seçimi yapmak yetmiyor,aristokrat auralı olmak gerekiyor stilin hakkını vermek için.Look taklidi yapılır ancak centilmen aurası taklidi yapılmaz.Geriye,old money stilinin hakkını verebilmiş centilmene,toplum içinde sofistike-ince zevklere sahip-tavırlar sergilemek kalıyor. Hakemli bilimsel bir dergide yazmadığımın ve yazı içeriklerimin ortaya attığım bilimsel hipotezlerden oluştuğunun farkında olun lütfen. Ayrıca hanımefendiliğin sosyolojisi üzerine centilmen bir sosyolog yazsın da okuyalım
Ekleme Tarihi: 21 Ekim 2024 - Pazartesi
Sosyolog ve Aile Danışmanı Emine SUBAŞI

CENTİLMENLİĞİN SOSYOLOJİSİ

Tanımlama yapmaktan hoşlanmıyorum çünkü tanım,kavrama tam hakkını verememe ihtimalini beraberinde getirir. Yine de deneyeceğim.Centilmenlik,yalnızca kadınlara nazik,kibar,saygılı davranan erkekler gibi algılansa da bence tüm canlılara,doğaya,yaşama karşı nazik ve saygılı davranan,sofistike davranışlar sergileyen erkekler için kullanılan bir nosyon.Ancak toplumlardaki genel eğilim kadınlara karşı nazik davranan erkekler olarak algılandığı için bu yazı özelinde de bu şekilde algılanacaktır ağırlıklı olarak.

‘A true gentleman’ ifadesi beni biraz düşündürdü açıkçası. ‘True’ vurgusunu anlamlandırmaya çalışıyorum.Sanırım bize,sahte centilmenlere karşı küçük bir uyarıda bulunmak isteyen bir vurgu.Gerçek bir centilmen tüm kibar ve saygılı davranışlarında samimidir.

Beyefendilerin hanımefendilere davranışları ile ilgili olmasa da centilmenlik anlaşmasına değinmek istedim.Uluslararası boyutta ‘Gentlemen’s Agreement’ olarak geçen ifade en az birkaç kişi arasında verilen bir onur,şeref sözüdür.İyi niyete dayanır ancak hukuki bir yaptırımı yoktur.Yaptırımını,sözünde durmayan kişiler şerefleriyle öderler.Bu centilmenlik anlaşmalarına iş,spor ve diplomasi alanında sıklıkla rastlanır.Bu tür anlaşmalar hukuki bağlayıcılığı olmasa dahi taraflar arasında güven ortamı sağlama açısından işlevseldir.

Kadın narsisizmi üzerine yazmadan önce narsisizm kavramına kısaca bakalım.Narsisizm,kişinin kendisine hayranlık duyarak diğer insanları kendisinden daha değersiz görüp,kendini üstün görerek kendi ihtiyaçlarını önceliklendirmesi şeklinde tanımlanıyor çoğu kaynakta.Ancak çoğu psikolog bu kavramın böyle bir tanımlamaya indirgenemeyecek kadar karmaşık bir kavram olduğunu öne sürüyor. Elbette kadın narsisizmi üzerine pek çok psikolojik analiz söz konusu olabilir ancak ben durumun sosyolojik boyutuyla,kadınların toplumsal normlarla mücadele ederken,ataerkil toplum yapısının dayatmalarına baş kaldırmak için nasıl kadın narsisizminin ortaya çıkmış olabileceğine odaklanmak istiyorum. Örneğin patriarşi,kadından fedakarlık,cefakarlık bekler ancak kadın narsisizmini de bu beklentilerle tetikleyebilir.Kadın,toplumun bu tarzda beklentilerinden kaynaklı kendi çıkarlarını ön planda tutma eğilimi gösterebilir.Kadının toplumda dezavantajlı konumda olduğunu bilip bunu kötüye kullanmayan ve hatta kadının patriarşik düzenle mücadelesinde kadının yanında olan centilmendir.

Ciddi bir baskı altındayken(psikolojik),elin kolun bağlıyken(ekonomik,sosyal,ontolojik) aldatmamak kolay.Her türlü imkan varken kişi sadakati seçiyorsa o değerli.Bir centilmen tek eşli olur,bir hanımefendinin de tek eşli olacağı gibi.İnsanları sadakatten daha çok güzelleştirecek sanırım başka bir şey bilmiyorum.

Centilmenlerin hatrına erkek haklarına detaylıca girmek isterdim ancak başka bir yazının konusu olmayı hak ettiğinden yalnızca tek bir konuya değinerek yetineceğim.”Erkek adam ağlamaz!” İfadesi toplumun erkeğe uyguladığı psikolojik,sosyolojik ve ontolojik bir şiddet türüdür.Erkeklerin de katarsis(duygu boşalımı) özgürlüğü vardır,evet,insan ağlar.

Toplumda kadınların sürekli erkeklerle eşit olma mücadelesi verdiğini hepimiz biliyoruz.Bence yeryüzü kadınların cenneti yaşamaları için var centilmen erkeklerle birlikte.Neden? Çünkü adalet sağlanacak yani kadın,centilmenler aracılığıyla güzellikleri maddi,manevi yaşayacak,bütün kadınlar parlayacak sonra kadın erkek arasında eşitlik olacak.Adalet sağlanmadan kadın erkek eşitliğini kabul etmiyorum.Elbette bir çiftin diğer bir çiftle ontolojik seviyesi aynı olmayacak,hiyerarşi kaçınılmaz.Hiyerarşi kavramından nasıl özgürleşeceğimiz konusunda henüz bilimsel bir yaklaşım geliştiremedim belki de varlık gösterebilmek için hiyerarşi zorunludur.

Hoş bir söylem olmayacak ama söylemeden geçemeyeceğim.Erkeklerden centilmenlik beklerken erkeğin iyi niyetini kötüye kullanmak yok ama!Erkeğini onere eden kendini,kadınını onere eden kendini onere eder.

Bekar ve babası hayatta olmayan hanımefendilere başında bir erkek yok deniliyor toplumda.Ben bunu iyi niyetle kadın başının yanında duran centilmen bir erkeğin başı yok olarak algılamak istiyorum.Eskiden düğün fotoğraflarına bakıldığında gelinler oturur,damatlar da gelinlerin ellerini tutarak gelinlerin yanında ayakta dururlarmış. Başında bir erkek var yani bir centilmen, kadın başının yanında.

Erkek şovenizmi kavramı erkeklerin kadınlardan üstün olduğu varsayımıyla kadınları aşağılayan bakış açısını,davranışları ifade eder.Kadın şovenizmi de kadınların erkeklerden üstün olduğunu varsayar.İnsanlık tarihi boyunca ağırlıklı olarak ataerkillik deneyimlense de anaerkillik de deneyimlendi.Ne ataerkillik ne anaerkillik biz insanlar için tercih edilebilir olmadı.Çözüm,centilmenlerle hanımefendilerin yan yana durmayı deneyimlemesinde.

Moda sosyolojisi açısından centilmenlere en yakıştırdığım stil old money stili.Stil için kıyafet,look parçaları seçimi yapmak yetmiyor,aristokrat auralı olmak gerekiyor stilin hakkını vermek için.Look taklidi yapılır ancak centilmen aurası taklidi yapılmaz.Geriye,old money stilinin hakkını verebilmiş centilmene,toplum içinde sofistike-ince zevklere sahip-tavırlar sergilemek kalıyor.

Hakemli bilimsel bir dergide yazmadığımın ve yazı içeriklerimin ortaya attığım bilimsel hipotezlerden oluştuğunun farkında olun lütfen.

Ayrıca hanımefendiliğin sosyolojisi üzerine centilmen bir sosyolog yazsın da okuyalım

Yazıya ifade bırak !