Erkek düşmanlığı ve erkek hakları yani maskülizm üzerine yazmak istedim çünkü kadınların varoluşuna saygı gösteren, kadınlara hassas davranan centilmen beyefendilerin hatrı var bende. Hatır olmasa erkek hakları üzerine yazmayacak mısınız diye soracak olursanız evet yazmam çünkü çok kaba erkekler var. Çok değersiz kadınlar da var ama dediğinizi duyuyorum. Değerli insanlar için hak savunuculuğu yapalım.   Erkek haklarından bahsetmeden önce erkek düşmanlığına değinmek istiyorum. Misandri, misandrist, misandrizm kavramları erkek düşmanlığını ifade etmek için kullanılan kelimelerdir. Erkek düşmanlığı ve kadın düşmanlığı birbirine benzer gibi görünse de bence benzer değildir. Kadın düşmanlığında kadına duyulan nefret, tiksinti ve aşağılama durumları söz konusu iken erkek düşmanlığında işler biraz daha farklıdır. Kadın, erkek düşmanlığı yaparken erkeğe karşı, gizli bir korku duyar - tabi ki erkeğe karşı korku duygusu geliştirmemiş kadınlar da vardır – Erkek düşmanlığı yapılırken erkeklerden nefret edilir, erkekler aşağılanır ancak erkek düşmanlığı gizli bir korkuyu da içerir. Psikiyatristler androfobi olarak kavramlaştırmışlardır erkekten korkmayı. Hatta erkek düşmanlığı ile erkeklerden korkma yani androfobi birbirine karıştırılmamalıdır denilir. Ancak ben ikisi arasında bir etkileşim olduğuna inanıyorum. Androfobi erkek düşmanlığına varabilecek bir fobi türüdür.   Erkek hakları ile ilgili araştırma yaptığında çok fazla veri elde edemedim. Tüm dünyada, insanlık tarihi boyunca gündeme gelen erkek haklarından çok kadın hakları ve LGBTIQA + hakları (Hatta son 200-300 yıl içinde) Entelektüel dünyada maskülizm olarak kavramsallaşan erkek haklarıyla ilgili söylenebilecek çok az az şey var Maskülizm erkeklerin toplumsal haklarını savunan bir teoridir. Temelinde kadın erkek eşitliği yatar. Maskülinizm ile maskülizm birbirine karıştırılmamalıdır. Maskülinizm erkeklerin kadınlardan üstün olduğunu savunurken maskülizm tıpkı feminizm gibi kadın erkek eşitliğine vurgu yapar. Maskülistlere göre, erkekler de en az kadınlar kadar ayrımcılığa maruz kalır. Erkek haklarını gündeme getirirken ilk aklıma gelen erkeklerin finansal köle olmalarıydı. Humphrey Enstitüsüne göre, kadınlar dünya çapında toprak mülkiyetinin yüzde birinden daha azına sahip. Dünyada mülkiyeti ve finansal gücü, ellerinde tutan erkeklerin finansal köleye dönüşmeleri ironik değil mi?   Son olarak, feministim, maskülistim, LGBTİQA+ hakları savunucusuyum, hepsi insan hakkı!