Sıvı kaybının tehlikeli ilk belirtileri

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.08.2024 - 10:14, Güncelleme: 05.08.2024 - 10:05 4843+ kez okundu.
 

Sıvı kaybının tehlikeli ilk belirtileri

Sıvı kaybının tehlikeli ilk belirtileri
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Demir, sıvı kaybının ileri seviyelerde bayılma ve bilinç kaybına yol açtığını söyledi.İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Demir, ileri seviyelerde bayılma ve bilinç kaybına yol açan dehidrasyon yani sıvı kaybının ilk belirtilerini “aşırı susuzluk, kuru ağız ve boğaz, yorgunluk ve halsizlik, idrar miktarında azalma ve koyu renkli idrar” olarak sıraladı. Belirtileri erkenden fark etmenin ciddi sağlık sorunlarını önleyeceğine dikkat çekti.Acıbadem Eskişehir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Demir, içinde bulunduğumuz şu günlerde artan sıcaklıklarla birlikte vücudumuzun fazla su kaybetmesine neden olup “dehidrasyon” durumuna yol açtığını söyledi. Dehidrasyonun, vücuda ihtiyaçtan daha az sıvı alınması veya aşırı sıvı kaybedilmesi durumunda ortaya çıkarak ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Dr. Demir bu durumun, özellikle yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla daha sık görüldüğünü; yetersiz sıvı alımı, aşırı terleme, ishal, kusma gibi durumların da dehidrasyona neden olabileceğini; ayrıca, ateş, diyabet gibi bazı hastalıkların da sıvı kaybını artırabileceğini anlattı.“Sıvı kaybı artarsa bayılma ve bilinç kaybına yol açabilir”Ciddi sağlık sorunlarını önlemek için dehidrasyonun erken belirtilerini tanımak gerektiğini vurgulayan Dr. Demir “Bu belirtilerin şiddeti sıvı kaybının miktarına göre değişmektedir. Erken belirtileri aşırı susuzluk, kuru ağız ve boğaz, yorgunluk ve halsizlik, idrar miktarında azalma ve koyu renkli idrardır. İdrarın koyu sarı veya kehribar rengi alması, vücudun su kaybına işaret eder. Yetersiz sıvı alımının orta düzeyde belirtileri baş dönmesi ve baş ağrısı, özellikle egzersiz yaparken su kaybının daha da artması sonucu oluşan kas kramplarıdır. Uzun süre susuz kalmaya bağlı olarak cildin elastikiyetinde azalma ve kuruluk görülebilir. Vücudun sıvı dengesini korumaya çalışırken verdiği yanıtlara bağlı olarak kalp atım hızında artış olabilir” diye konuştu.Dr. Demir ileri düzeylerdeki dehidrasyonda ise vücutta fazla miktarda sıvı eksikliği nedeniyle kan basıncının düşmesi, buna bağlı beyne ve böbreklere yeterli kan gitmemesi, bilinç bulanıklığı ve bayılmalar, solunum hızında artış ve idrar çıkışının durması gibi durumlar yaşandığını dile getirdi.“Bebek, çocuk ve yaşlılar daha hassas”Sıvı kaybının her bireyi aynı düzeyde etkilemediğine dikkat çeken Dr. Demir belli yaş grupları ve hastaların sıvı kaybına daha hassas olduğunu; özellikle bebekler, çocuklar ve yaşlıların vücut sıvı dengesini korumada zorlandıklarını söyledi. Kronik hastalığı olanlarda özellikle diyabet, böbrek hastalığı gibi durumların sıvı kaybını artırdığına işaret eden Dr. Demir “Yüksek kan şekeri seviyeleri, böbreklerden fazla miktarda su kaybına neden olur. İdrar söktürücü kullanan hastaların dikkat etmemeleri halinde dehidratasyon riski yüksektir. Kalp yetmezliği olan hastalarda sıvı dengesini sağlamak daha da zorlaşacağından hem sıvı fazlalığı hem de yetersiz sıvı alımı sorunları görülebilir. Böbrek yetmezliği hastalarında da dehidratasyonun seviyesine göre böbrek fonksiyonlarında kötüleşme olabilir” dedi.Dehidrasyonu korunmak için gün boyunca yeterli miktarda su içmenin, vücudun su dengesini korumasına yardım ettiğinin altını çizen Dr. Demir ishal veya kusma durumlarında vücutta ayrıca mineral kaybı da artacağı için bunu dengeleme amaçlı maden suları tüketimini önerdi. Su içeriği yüksek olan meyve ve sebzeleri tüketerek su alımının artırılabileceğini belirten Dr. Demir “Özellikle günün en sıcak saatlerinde serin ve gölgeli yerlerde zaman geçirmek, hafif, nefes alabilen ve açık renkli giysiler giymek vücut ısımızın düzenlenmesine yardımcı olacaktır. Alkol ve kafein tüketimi vücudunuzun daha fazla su kaybetmesine neden olabileceğinden tüketim miktarı azaltılmalıdır” diye konuştu.“Belirtileri erken fark etmek ciddi sorunları önler”Yaz aylarında dehidrasyonu önlemenin, sağlığı korumak için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Dr. Demir su tüketimine dikkat ederek, uygun giysiler giyerek ve serin yerlerde zaman geçirerek dehidrasyon riskinin azaltılabileceğini söyledi. Sağlıklı bir yaşam için vücudun su dengesini korumak büyük bir öneme sahip olduğundan bahseden Dr. Demir şunları ifade etti:“Dehidrasyon belirtilerini erken fark etmek ve gerekli önlemleri almak, ciddi sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olacaktır. Kronik hastalıkları olan bireyler, özellikle yaz aylarında dehidratasyona karşı dikkatli olmalı ve gerekli önlemleri almalıdır”.
Sıvı kaybının tehlikeli ilk belirtileri
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Demir, sıvı kaybının ileri seviyelerde bayılma ve bilinç kaybına yol açtığını söyledi.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Demir, ileri seviyelerde bayılma ve bilinç kaybına yol açan dehidrasyon yani sıvı kaybının ilk belirtilerini “aşırı susuzluk, kuru ağız ve boğaz, yorgunluk ve halsizlik, idrar miktarında azalma ve koyu renkli idrar” olarak sıraladı. Belirtileri erkenden fark etmenin ciddi sağlık sorunlarını önleyeceğine dikkat çekti.
Acıbadem Eskişehir Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Demir, içinde bulunduğumuz şu günlerde artan sıcaklıklarla birlikte vücudumuzun fazla su kaybetmesine neden olup “dehidrasyon” durumuna yol açtığını söyledi. Dehidrasyonun, vücuda ihtiyaçtan daha az sıvı alınması veya aşırı sıvı kaybedilmesi durumunda ortaya çıkarak ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Dr. Demir bu durumun, özellikle yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla daha sık görüldüğünü; yetersiz sıvı alımı, aşırı terleme, ishal, kusma gibi durumların da dehidrasyona neden olabileceğini; ayrıca, ateş, diyabet gibi bazı hastalıkların da sıvı kaybını artırabileceğini anlattı.

“Sıvı kaybı artarsa bayılma ve bilinç kaybına yol açabilir”
Ciddi sağlık sorunlarını önlemek için dehidrasyonun erken belirtilerini tanımak gerektiğini vurgulayan Dr. Demir “Bu belirtilerin şiddeti sıvı kaybının miktarına göre değişmektedir. Erken belirtileri aşırı susuzluk, kuru ağız ve boğaz, yorgunluk ve halsizlik, idrar miktarında azalma ve koyu renkli idrardır. İdrarın koyu sarı veya kehribar rengi alması, vücudun su kaybına işaret eder. Yetersiz sıvı alımının orta düzeyde belirtileri baş dönmesi ve baş ağrısı, özellikle egzersiz yaparken su kaybının daha da artması sonucu oluşan kas kramplarıdır. Uzun süre susuz kalmaya bağlı olarak cildin elastikiyetinde azalma ve kuruluk görülebilir. Vücudun sıvı dengesini korumaya çalışırken verdiği yanıtlara bağlı olarak kalp atım hızında artış olabilir” diye konuştu.
Dr. Demir ileri düzeylerdeki dehidrasyonda ise vücutta fazla miktarda sıvı eksikliği nedeniyle kan basıncının düşmesi, buna bağlı beyne ve böbreklere yeterli kan gitmemesi, bilinç bulanıklığı ve bayılmalar, solunum hızında artış ve idrar çıkışının durması gibi durumlar yaşandığını dile getirdi.

“Bebek, çocuk ve yaşlılar daha hassas”
Sıvı kaybının her bireyi aynı düzeyde etkilemediğine dikkat çeken Dr. Demir belli yaş grupları ve hastaların sıvı kaybına daha hassas olduğunu; özellikle bebekler, çocuklar ve yaşlıların vücut sıvı dengesini korumada zorlandıklarını söyledi. Kronik hastalığı olanlarda özellikle diyabet, böbrek hastalığı gibi durumların sıvı kaybını artırdığına işaret eden Dr. Demir “Yüksek kan şekeri seviyeleri, böbreklerden fazla miktarda su kaybına neden olur. İdrar söktürücü kullanan hastaların dikkat etmemeleri halinde dehidratasyon riski yüksektir. Kalp yetmezliği olan hastalarda sıvı dengesini sağlamak daha da zorlaşacağından hem sıvı fazlalığı hem de yetersiz sıvı alımı sorunları görülebilir. Böbrek yetmezliği hastalarında da dehidratasyonun seviyesine göre böbrek fonksiyonlarında kötüleşme olabilir” dedi.
Dehidrasyonu korunmak için gün boyunca yeterli miktarda su içmenin, vücudun su dengesini korumasına yardım ettiğinin altını çizen Dr. Demir ishal veya kusma durumlarında vücutta ayrıca mineral kaybı da artacağı için bunu dengeleme amaçlı maden suları tüketimini önerdi. Su içeriği yüksek olan meyve ve sebzeleri tüketerek su alımının artırılabileceğini belirten Dr. Demir “Özellikle günün en sıcak saatlerinde serin ve gölgeli yerlerde zaman geçirmek, hafif, nefes alabilen ve açık renkli giysiler giymek vücut ısımızın düzenlenmesine yardımcı olacaktır. Alkol ve kafein tüketimi vücudunuzun daha fazla su kaybetmesine neden olabileceğinden tüketim miktarı azaltılmalıdır” diye konuştu.

“Belirtileri erken fark etmek ciddi sorunları önler”
Yaz aylarında dehidrasyonu önlemenin, sağlığı korumak için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Dr. Demir su tüketimine dikkat ederek, uygun giysiler giyerek ve serin yerlerde zaman geçirerek dehidrasyon riskinin azaltılabileceğini söyledi. Sağlıklı bir yaşam için vücudun su dengesini korumak büyük bir öneme sahip olduğundan bahseden Dr. Demir şunları ifade etti:“Dehidrasyon belirtilerini erken fark etmek ve gerekli önlemleri almak, ciddi sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olacaktır. Kronik hastalıkları olan bireyler, özellikle yaz aylarında dehidratasyona karşı dikkatli olmalı ve gerekli önlemleri almalıdır”.

Eskişehir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.