Dr. Nilgün Esen Bülbül, “Mevsim geçişlerinde gribe dikkat”

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.10.2023 - 11:30, Güncelleme: 31.10.2023 - 11:38 4322+ kez okundu.
 

Dr. Nilgün Esen Bülbül, “Mevsim geçişlerinde gribe dikkat”

Grip hastalığının, influenza virüsünün neden olduğu hemen her yıl özellikle sonbahar ve kış aylarında salgınlara yol açan viral bir hastalık olduğunu belirtildi
Grip hastalığının, influenza virüsünün neden olduğu hemen her yıl özellikle sonbahar ve kış aylarında salgınlara yol açan viral bir hastalık olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nilgün Esen Bülbül, “Grip virüsü öksürme ve hapşırma sonucu atmosfere yayılan virüs parçacıklarının sağlıklı kişilerce solunması ile rahatlıkla bulaşır. Hastalar boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, yüksek ateş, öksürük, yorgunluk ve kas ve eklem ağrısı gibi şikâyetlerle başvururlar” dedi. Medical Park Karadeniz Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nilgün Esen Bülbül, grip (influenza) hakkında açıklamalarda bulundu. Grip hastalığının tanımına değinen Uzm. Dr. Bülbül, “Grip, influenza virüsünün neden olduğu hemen her yıl özellikle sonbahar ve kış aylarında salgınlara yol açan viral bir hastalıktır. Hastalar boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, yüksek ateş, öksürük, yorgunluk ve kas ve eklem ağrısı gibi şikâyetlerle başvururlar. Ancak özellikle vücut savunması bozuk kişiler, kronik hastalıkları olan kişiler ile bebek ve yaşlılarda hastalık daha ağır seyredebilmekte ve bu kişilerde hastalık ölümcül zatürrelere (pnömoni), akciğer yetmezliklerine neden olabilmektedir” diye konuştu. “Hapşırma yoluyla bulaşabilir” Grip virüsünün nasıl bulaştığından bahseden Uzm. Dr. Bülbül, “Grip virüsü öksürme ve hapşırma sonucu atmosfere yayılan virüs parçacıklarının sağlıklı kişilerce solunması ile rahatlıkla bulaşır. Bu şekildeki virüs bulaşı, kapalı, basık ve kalabalık (okullar, kışlalar, otobüs yolculuğu vb.) ortamlarda çok daha kolay gerçekleşir. Ayrıca grip hastası ile yakın temas (tokalaşma, dokunma, vb.) durumunda ve ayrıca hastanın bir şekilde temas ettiği kirli yüzeylere (kapı, pencere kolu, merdiven korkuluğu vb.) dokunma sonucu virüs sağlıklı insanlara bulaşabilmektedir” şeklinde konuştu. “Ateş düşürücüler tercih edilebilir” Bir virüs hastalığı olması nedeniyle grip tedavisinin genellikle destek tedaviden ibaret olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Bülbül, şu bilgileri paylaştı: “Hastanın ateşini düşürmeye, ağrılarını gidermeye yönelik ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanılabilir. Hastanın burun akıntısı ve tıkanıklığını gidermeye yönelik anti-gribal ilaçlar (nazal serum fizyolojik, dekonjestan ilaçlar vb.) alınabilir. Bunun yanında istirahat, bol sıvı, vitamince zengin gıdalar alınmaya ve iyi beslenmeye gayret edilmelidir. Ancak özellikle inatçı ateşi olan, nefes darlığı gelişen, göğüs ağrısı hisseden ve yine ağır hastalık için risk grubunda olan kişilerin (vücut savunması bozuk kişiler, kronik hastalıkları olan kişiler ile bebek ve yaşlılar) bir an önce hekime başvurması gerekmektedir. Bu gibi durumlarda antiviral ilaçların kullanımı, yakın takip veya hastaneye yatış da gerekli olabilmektedir.” “Aşının koruyucu bir etkisi olabilir” İnfluenza virüsünün antijenik yapısını rahatlıkla değiştirebildiğini ve bu sayede hemen her yıl salgınlara neden olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Bülbül, “Hatta birkaç yılda bir de pandemilere (çok daha geniş kitleleri etkileyen ölümcül salgınlara) yol açabilmektedir. Her yıl özellikle sonbahar aylarında piyasaya sürülen grip aşıları, virüsün sürekli olarak antijenik yapısını değiştirmesi nedeniyle her yıl yeniden üretilmek durumunda kalınmaktadır. Grip aşıların koruyuculuğu kişiden kişiye ve ayrıca aşı içeriğindeki suşun (grip virüsü alt tipinin) salgına neden olan suş ile çakışıp çakışmamasına göre değişebilmekle birlikte, riskli grupların mutlaka aşılanması önerilmektedir. Gripten korunmada en etkili yöntem aşıdır. Ancak aşı dışında virüse maruziyeti azaltmak için alınabilecek bazı kişisel tedbirler de söz mümkündür” dedi. “65 yaş üzeri bireyler grip aşısını ihmal etmemeli” Uzm. Dr. Bülbül, grip aşısı önerilen riskli kişileri şu şekilde sıraladı: “65 yaş ve üzeri ve 2 yaş altı kişiler, 6 ay - 18 yaş arasında olup, uzun süre aspirin kullanması gerekenler, Kronik hastalıkları olan kişiler, Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (Kronik kan hastalığı olanlar, Kanser hastaları, Bağışıklığı baskılayan ilaç kullananlar, HIV/AIDS hastaları), Huzurevi, bakımevi vb. ortamlarda yaşayanlar, aşırı kilolu olanlar, gebeler, yüksek riskli hastalarla karşılaşma olasılığı olan hekim, hemşire ve yardımcı sağlık personeli, grip yönünden riskli şahıslar ile birlikte yaşayanlar (altı aydan küçük bebekle yakın ve sürekli teması olanlar), güvenlik görevlileri, itfaiyeciler gibi toplum hizmeti veren kişiler grip aşısı olmayı ihmal etmemelidir.” Gripten korunmanın yolları Uzm. Dr. Nilgün Esen Bülbül, gripten korunmak için alınabilecek kişisel tedbirleri ise şöyle sıraladı: “Her yıl mevsiminde grip aşısı yaptırmak; grip mevsiminde, özellikle maruziyet ihtimalini arttıran, kalabalık ortamlarda zorunlu olmadıkça bulunmamak, hasta kişiler ile aynı ortamda bulunmamak ve hasta ile temas etmekten kaçınmak. Hasta ile temas durumunda elleri bol su ve sabun ile yıkamak; hastanın temas ettiği yüzeyleri (masalar, kapı kolları, banyo yüzeyleri, mutfak tezgâhı, oyuncaklar, vb.) günlük temizlikte kullanılan deterjanlar ve çamaşır suyu ile temizlemek.”
Grip hastalığının, influenza virüsünün neden olduğu hemen her yıl özellikle sonbahar ve kış aylarında salgınlara yol açan viral bir hastalık olduğunu belirtildi

Grip hastalığının, influenza virüsünün neden olduğu hemen her yıl özellikle sonbahar ve kış aylarında salgınlara yol açan viral bir hastalık olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nilgün Esen Bülbül, “Grip virüsü öksürme ve hapşırma sonucu atmosfere yayılan virüs parçacıklarının sağlıklı kişilerce solunması ile rahatlıkla bulaşır. Hastalar boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, yüksek ateş, öksürük, yorgunluk ve kas ve eklem ağrısı gibi şikâyetlerle başvururlar” dedi.
Medical Park Karadeniz Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nilgün Esen Bülbül, grip (influenza) hakkında açıklamalarda bulundu.
Grip hastalığının tanımına değinen Uzm. Dr. Bülbül, “Grip, influenza virüsünün neden olduğu hemen her yıl özellikle sonbahar ve kış aylarında salgınlara yol açan viral bir hastalıktır. Hastalar boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, yüksek ateş, öksürük, yorgunluk ve kas ve eklem ağrısı gibi şikâyetlerle başvururlar. Ancak özellikle vücut savunması bozuk kişiler, kronik hastalıkları olan kişiler ile bebek ve yaşlılarda hastalık daha ağır seyredebilmekte ve bu kişilerde hastalık ölümcül zatürrelere (pnömoni), akciğer yetmezliklerine neden olabilmektedir” diye konuştu.

“Hapşırma yoluyla bulaşabilir”
Grip virüsünün nasıl bulaştığından bahseden Uzm. Dr. Bülbül, “Grip virüsü öksürme ve hapşırma sonucu atmosfere yayılan virüs parçacıklarının sağlıklı kişilerce solunması ile rahatlıkla bulaşır. Bu şekildeki virüs bulaşı, kapalı, basık ve kalabalık (okullar, kışlalar, otobüs yolculuğu vb.) ortamlarda çok daha kolay gerçekleşir. Ayrıca grip hastası ile yakın temas (tokalaşma, dokunma, vb.) durumunda ve ayrıca hastanın bir şekilde temas ettiği kirli yüzeylere (kapı, pencere kolu, merdiven korkuluğu vb.) dokunma sonucu virüs sağlıklı insanlara bulaşabilmektedir” şeklinde konuştu.

“Ateş düşürücüler tercih edilebilir”
Bir virüs hastalığı olması nedeniyle grip tedavisinin genellikle destek tedaviden ibaret olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Bülbül, şu bilgileri paylaştı:
“Hastanın ateşini düşürmeye, ağrılarını gidermeye yönelik ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanılabilir. Hastanın burun akıntısı ve tıkanıklığını gidermeye yönelik anti-gribal ilaçlar (nazal serum fizyolojik, dekonjestan ilaçlar vb.) alınabilir. Bunun yanında istirahat, bol sıvı, vitamince zengin gıdalar alınmaya ve iyi beslenmeye gayret edilmelidir. Ancak özellikle inatçı ateşi olan, nefes darlığı gelişen, göğüs ağrısı hisseden ve yine ağır hastalık için risk grubunda olan kişilerin (vücut savunması bozuk kişiler, kronik hastalıkları olan kişiler ile bebek ve yaşlılar) bir an önce hekime başvurması gerekmektedir. Bu gibi durumlarda antiviral ilaçların kullanımı, yakın takip veya hastaneye yatış da gerekli olabilmektedir.”

“Aşının koruyucu bir etkisi olabilir”
İnfluenza virüsünün antijenik yapısını rahatlıkla değiştirebildiğini ve bu sayede hemen her yıl salgınlara neden olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Bülbül, “Hatta birkaç yılda bir de pandemilere (çok daha geniş kitleleri etkileyen ölümcül salgınlara) yol açabilmektedir. Her yıl özellikle sonbahar aylarında piyasaya sürülen grip aşıları, virüsün sürekli olarak antijenik yapısını değiştirmesi nedeniyle her yıl yeniden üretilmek durumunda kalınmaktadır. Grip aşıların koruyuculuğu kişiden kişiye ve ayrıca aşı içeriğindeki suşun (grip virüsü alt tipinin) salgına neden olan suş ile çakışıp çakışmamasına göre değişebilmekle birlikte, riskli grupların mutlaka aşılanması önerilmektedir. Gripten korunmada en etkili yöntem aşıdır. Ancak aşı dışında virüse maruziyeti azaltmak için alınabilecek bazı kişisel tedbirler de söz mümkündür” dedi.

“65 yaş üzeri bireyler grip aşısını ihmal etmemeli”
Uzm. Dr. Bülbül, grip aşısı önerilen riskli kişileri şu şekilde sıraladı:
“65 yaş ve üzeri ve 2 yaş altı kişiler, 6 ay - 18 yaş arasında olup, uzun süre aspirin kullanması gerekenler, Kronik hastalıkları olan kişiler, Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (Kronik kan hastalığı olanlar, Kanser hastaları, Bağışıklığı baskılayan ilaç kullananlar, HIV/AIDS hastaları), Huzurevi, bakımevi vb. ortamlarda yaşayanlar, aşırı kilolu olanlar, gebeler, yüksek riskli hastalarla karşılaşma olasılığı olan hekim, hemşire ve yardımcı sağlık personeli, grip yönünden riskli şahıslar ile birlikte yaşayanlar (altı aydan küçük bebekle yakın ve sürekli teması olanlar), güvenlik görevlileri, itfaiyeciler gibi toplum hizmeti veren kişiler grip aşısı olmayı ihmal etmemelidir.”

Gripten korunmanın yolları
Uzm. Dr. Nilgün Esen Bülbül, gripten korunmak için alınabilecek kişisel tedbirleri ise şöyle sıraladı:
“Her yıl mevsiminde grip aşısı yaptırmak; grip mevsiminde, özellikle maruziyet ihtimalini arttıran, kalabalık ortamlarda zorunlu olmadıkça bulunmamak, hasta kişiler ile aynı ortamda bulunmamak ve hasta ile temas etmekten kaçınmak. Hasta ile temas durumunda elleri bol su ve sabun ile yıkamak; hastanın temas ettiği yüzeyleri (masalar, kapı kolları, banyo yüzeyleri, mutfak tezgâhı, oyuncaklar, vb.) günlük temizlikte kullanılan deterjanlar ve çamaşır suyu ile temizlemek.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.