İHD AYDIN ŞUBESİ; "TÜM İNSANLAR ONUR VE HAK'TA EŞİT"
Aydın Atatürk Kent Meydanında gerçekleşen basın açıklamasına CHP İl Başkanı Hikmet Saatçi'de katıldı.
Türkiye'nin uzun bir süredir Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşadığını belirten İnsan Hakları Derneği Aydın Şube Başkanı Melek Demir; "Yıllardır
uygulanan borçlanmaya dayalı neoliberal ekonomi politikalarının, savaş ve çatışma harcamalarının sebep olduğu ekonomik kriz ve derin yoksullaşma, yurttaşların hem biyolojik hem de sosyal yaşamlarını sürdürülebilmelerini tümüyle imkansız kılan ağır insan hakları ihlalidir. Hayat pahalılığı, işsizlik, yoksulluk, güvencesizlesme ve örgütsüzleşme en çok kadınları, çocukları, mültecileri/sığınmacıları vurmaktadır. Bu koşullarda işçi ve emekçilerin kıdem tazminatı gibi
kazanılmış haklarına dokunulmamalı, enflasyon rakamları manipüle edilmemeli ve iş cinayetleri önenmelidir. işçi ve emekçilerin hak arama eylemleri yasaklanmamalı, sendikalaşma, grev ve toplu eylem hakkı güvenceye alınmalıdır.
Hep vurguladığımız gibi, var oluş nedenleri hak ihlallerinin son bulduğu adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip, raporlayarak görünür kılmaya, böylelikle önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarının kurucu değerlerine kararlılıkla sahip
çıkmaya devam edeceğiz" dedi.
"2024 YILINDA YAŞAM HAKLARI İHLALİ YOĞUN OLARAK YAŞANMIŞTIR"
Yakın tarihin en utanç verici insan hakları ihllalerinden birinin OHAL olduğunu dile getiren Şube Başkanı Demir; "Yakın tarihimizin en utanç verici insan hakları ihlallerinden biri olan insanlığa karşı suç
niteliğindeki zorla kaçırma/kaybetme vakalarının OHAL'in ilan edildiği 2016 yılından bu yana yeniden yaşanmaya başlaması son derece endişe vericidir. Devletlerin insan haklarına yönelik saygısının dolayımsız göstergesi olan hapishaneler, bugün Türkiye"de siyasal iktidarın hukuku bir baskı ve sindirme aracı olarak kullanmasının sonucunda tıka
basa dolu durumdadır. Yaşam hakkı ihlalinden işkenceye, sağlık HAKKINA erişime kadar ağır ve ciddi ihlallerinin yaşandığı yerlerdir. Siyasal iktidarın, demokratik toplumun can damarlarından birini oluşturan düşünce ve ifade
özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları, özellikle de basın ve insan hakları savunucuları üzerindeki kaygı verici boyutta artan baskı ve kontrolü 2024 yilinda da sürmüştür. Mevzuatta ifade özürlüğünün
kullanımı önünde engel oluşturan 15'ten fazla düzenleme bulunurken kamuoyunda "Etki Ajanlığı Yasası" olarak bilinen yeni bir düzenlemenin gündeme getirilmesi hiç bir şekilde kabul edilemezdir. Böyle bir düzelenmenin yapilması halinde bu, hakkın özünü ortadan kaldıracak ve ifade özgürlüğünü tümüyle kullanılmaz hale getirecektir" diye konuştu.