Aydın'da Emekliler Çare Arıyor!

Efeler, Sevgi yolunda bir araya gelen Emekliler, yapılan zam tartışmalarına son noktayı koyarak 'Geçinemiyoruz' dedi. Sloganlar eşliğinde imza toplayan emekliler basın açıklaması düzenledi. 

Emekliler olarak toplumun en yoksul kesimi haline geldiklerini belirten DİSK Emekli-Sen Başkanı Uğur Onal;"Geçmişi yaratan ve gelecekte de söz sahibi olması gereken biz emekliler, Ulu Onder Atatürk'ün tanımlyla Geçmişte güçlü iken olanca gücüyle bu ülke için çalışmış." Olanlarız. Çeşitli iş kollarında bu ülkeye zenginlik katmak için onlarca yılını verenleriz. Ne var ki özellikle 22 yıllık AKP iktidarı bizleri toplumun en yoksul kesimi haline getirdiler. Açlık sınırı 20 binlerde, yoksulluk sınırı 70 binlerde iken yine bu ülke insanının 51 milyonu yoksulluk sınırı altında 32 milyonu da açlık sınırı altında yaşam mücadelesi vermeye zorlanmaktadir. Bu koşullarda ne emekli maaşı ne de asgari ücret, insanca bir yaşam için yeterlidir. Dostlar, yine bir yılın sonuna yaklaşıyoruz. Yazılı ve görsel basının öncelikli gündemi asgari ücretin ve emekli maaşının ne kadar olacağı tartışmasıyla sürüyor. Ülke asgari ücretliler konumuna getirildi. Ortalama ücret ve geçim ücreti haline dönüştürüldü. Ne var ki bütün bu koşullarda en düşük emekli aylığı  da asgari ücretin altında olmamalıdır. Değerli dostlarım, tek adam yönetimine dayalı bu iktidar TÜİK denen yandaş kurumu da güdümüne aldığı aymazlıkla emeklilerimizi enflasyona ezdirenler emeklinin sağlik, barınma, çevre en önemlisi  de yaşam hakkını gasp etmekten geri durmamaktadırlar. Bir yandan emeklilerimizi enflasyon altnda ezdirmeyiz derken öte yandan da "Emeklilerimizin taleplerini yerine getirirsek, bu devlet batar. Söyleminden de geri durmuyorlar." 


"DEVLET EMEKLİLER HAKKINI ALINCA Mİ BATACAK" 

Demokratik mücadelelerin devam edeceğini vurgulayan DİSK Emekli-Sen Başkanı Uğur Onal aynı zamanda taleplerini sıraladı, Başkan Onal;"Gerçek olan şu ki: bu yaşam pahalılığında güvenirliğini yitirmiş TÜİK, işimizin, memurumuzun, emeklimizin yaşamını bir kez daha karartacaktır. TBMM'den intibak yasamızın çıkartılmasını, Emekli aylıklarının milli gelire endekslenmesini, Aylık bağlama oranlarının eski düzeye çekilmesini, 5510 sayılı yasanın emeklilerimizin aleyhine olan hükümlerinin iptal edilmesini talep ediyoruz. Dostlar. saraylar ışıl ışıl yanarken emeklimizin payına sefalet düşüyorsa şirketlerin kazançları katmerlenirken halkın payına yoksulluk düşüyorsa ne sosyal devletten, ne adaletten ne de eşitlikten söz edilebilir.
Temel hak ve hukuk ilkelerinin, yasaları, Anayasa hükümlerine ve Avrupa insan Hakları Mahkemesi kararların hiçe sayan iktidardaki bu yönetim anlayışı ülkeyi her alanda içinden çıkılmaz sorunlar yumağına döndürmüştür. Hazinedeki halkın parası yandaş sirketlere peşkeş çekilirken  Makam ve koruma taşıtları başta olmak üzere devletteki israf görülmeyip saraylarda saltanat sürdürülürken Sığınmacı konumundaki yabancılara kendi halkından daha fazla maddi ve manevi olanaklar sağlanırken batmayan Devlet  biz emekliler hakkımız olan insanca bir yaşam
talebimizi gündeme getirince mi batacak? Ne yazık ki bizim bu insan onuruna yaraşır talebimizin önü, duble yolların, şehir hastanelerinin, köprü ve hava alanlarının özelleştirilmesi ile kesilmektedir. Değerli dostlarım, emekliler olarak tercihini varsıllardan, şirketlerden ve ihale çetelerinden yana yapan bu iktidara da bu kirli düzenine de isyanmız yükseltirken bütçe görüşmeleri yapan TBMM'ne dünü yaratanlar olarak geçinemiyoruz diye  haykırıyor ve göreve çağırıyoruz. 
Yine emekliler olarak 16 milyona varan gücümüzün örgütlu güce dönüşmesi gerektiğine olan inancımiz ve birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayişımızla demokratik mücadelemizi sürdüreceğimizin herkesin bilmesini isteriz." diye konuştu.